Dermatolojik Cerrahi

Dermatolojik anabilim dalının bir kolu olan dermatolojik cerrahi; değişen dünya, kirlilik ve buna bağlı cilt kanserlerinin artmasıyla günden güne daha çok ihtiyaç duyulan bir uzmanlık alanıdır. Melanom, bazalyom gibi cilt kanserlerinin son dönemde hızla artmasıyla birlikte dermatolojik cerrahi de yeni müdahale ve tanı yöntemleri geliştirmiştir.

Deri Biyopsisi

Deri biyopsisi, hastalık şüphesi duyulan levizyonlu bölgeden deri örneği alınması işlemidir. Hastaya lokal anestezi uygulayarak gerçekleştirilen işlemde deriden 3 ila 5 mm boyutunda örnek alınır ve inceleme için patolojiye gönderilir.

Deri Biyopsisi Sonrası

Deri Biyopsisi için deri alınmasının ardından levizyon bölgesi sterilize edilir ve bandajlanarak iyileşmeye bırakılır. Patoloji sonuçları incelenen levizyona uygun bir tedaviye başlanır.

Deri biyopsisi güvenli bir işlemdir. Nitekim her müdahalede olabileceği gibi deri biyopsisinin ardından belli komplikasyonlar oluşabilir, bunlar;kanama, morarma, enfeksiyondur. Biyopsi yapılacak alanın boyutuna göre dikiş atılması gerekebilir.

Cilt Biyopsisi Uygulama Yöntemleri

Eksziyonal Deri Biyopsisi

Eksziyonal deri biyopsisi, derideki şişlik, anormallik veya levizyonu bir küçük bıçak yardımı ile çıkarılmasıdır. Eğer bahsi geçen bölge 2 ila 5 mm arasında ise bu uygulama bıçak yerine punch adı verilen oval kesici ile de uygulanabilmektedir. Anormal yapı alınırken normal deridenden belli bir miktar çıkarılır. Estetik görüntüyü olabildiğince bozmadan uygulanan eksizyon sonrası bölgeye dikiş atılır ve iyileşmeye bırakılır. Çıkarılan anormal yapı patolojiye gönderilir ve incelemeye alınır.

İnsizyonal Deri Biyopsisi

İnsizyonal deri biyopsisi, anormallik görülen bölgenin, normal deriyle birleştiği alanı merkez alarak küçük örnek alınmasıdır. Risk taşıdığı düşünülen levizyon patolojiye gönderilerek incelemeye alınır.

Uygulama öncesi bölgeye lokal anestezi uygulanarak hastanın acı hissetmesi engellenir. Uygulama; sterilize edilmiş ve işaretlenmiş bölgeye neşter yardımıyla uygulanır. Uygulama yapılan bölgeye dikiş atılır.

Elektro Koter (Elektrokoterizasyon)

Elektro Koter, cerrahi müdahalelerde dokuyu yakarak kesmek ve birleştirmek için kullanılan bir cihazdır. Elektrokoterizasyon vücudun çeşitli bölgelerinde oluşan lezyonların alınması için kullanılan bir tedavi yöntemidir.

Lokal anestezi uygulanarak yapılan müdahalede elektro koter, elektrik enerjisini ısıya dönüştürerek lezyonları yakar, kabarcıkları yok eder.

Elektro Koter ile giderilebilecek rahatsızlıklar şunlardır:

  • Siğil,
  • Et beni,
  • Nasır,
  • Tırnak batması,
  • Deri boynuzu,
  • Seboreik keratoz
  • Molloskum

Elektro Koter ile Siğil Tedavisi

Elektrokoterizasyon müdahalesi en çok siğillere yapılmaktadır. Vücudun çeşitli yerlerinde çıkabilen siğiller, deriye yerleşen virüsler sebebiyle ortaya çıkar ve kişiye rahatsızlık verebilir. Siğillerin her ne kadar tıbbi riski bulunmasa da, temas ile bulaşabilir olması ve çoğunlukla el, ayak ve genital bölgelerde oluşması olumsuz bir durum yaratmaktadır.

İlaç ve solüsyonlarla giderilmeye çalışılan siğiller, elektrokoterizasyon yöntemi kesin bir çözüme ulaştırılabilir. Nitekim siğillerin temel nedeni bulaşan virüslerdir, bu nedenle siğillerin tekrarlama ihtimali bulunmaktadır. Aynı bölgeye tekrar elektro koter uygulanmasının herhangi bir sakıncası bulunmamaktadır.

Elektro koter ile siğilin yakılmasının ardından büyük oranda iz kalması beklenmez. Kimi uygulamalardan sonra izler tamamen geçerken, kimi uygulamalarının ardından hafif bir müdahale izi kalabilmektedir.

Uyarı: Elektro koter ben ve et benlerine uygulanmadan önce dikkatli bir şekilde bir uzman tarafından muayene edilmelidir. Bunun nedeni ben ve et benlerinin cilt kanseri riski taşıyor olabilme ihtimalidir. Patoloji sonucu görülmeden ben ve et benlerine elektro koter müdahale yapılmamalıdır.

Kriyoterapi

Kriyoterapi, tıpta tedavi amacıyla kullanılan bir ‘dondurma’ işlemidir. Dermatolojik rahatsızlıklarda sık sık kullanılan kriyoterapi, likit nitrojen gazı kullanarak lezyonlu bölgede kontrollü bir tahribat oluşturur. İşlemin ardından uygulama yapılan alanda erime gerçekleşir; -196 dereceye maruz kalan lezyonda şişme, su toplama kabuklaşma; etrafında kızarma ve morarma  görülebilir.

Kriyoterapinin Avantajları

Kriyoterapinin en sık kullanıldığı rahatsızlık olan siğillerde etkisi oldukça başarılıdır, siğilin tekrar etme ihtimali diğer uygulamalara oranla azdır. Ciltte kalıcı bir hasara neden olma ihtimali diğer uygulamalara oranla çok daha düşüktür; anesteziye gerek duyulmadığı için poliklinik şartlarında pratik bir şekilde uygulanabilir, hasta günlük hayatına devam edebilir.

Kriyoterapi yönteminin uygulanabileceği rahatsızlıklar şunlardır:

  • Siğiller,
  • Deri kistleri,
  • Güneş lekeleri,
  • Molloskum kontagiozum,
  • Keloid,
  • Seboreik / Aktik keratoz,
  • Akne,
  • Dermatofibrom,
  • Tırnak batması,
  • Bazal hücreli cilt kanserleri,
  • Alopesi areata
  • Keilit
  • Bazı Deri tümörleri,

Kriyoterapi Sonrası Oluşabilecek Yan Etkiler Nelerdir?

Kriyoterapi sonrası uygulama yapılan bölgede şişlik, ağrı ve su toplanması gibi durumlar görülebilir. Hasta, doktorun verdiği ağrı kesicileri uygulama sonrası kullanarak ağrı hissini azaltabilir.

Kriyoterapi Ne Zaman Etki Eder?

Kriyoterapi uygulaması sonrası alınan sonuç uygulama yapılan levizyon, bulunduğu konum, derinlik ve büyüklüğüne göre değişiklik göstermektedir. Siğillerde sonuç almak için 2 ila 5 seans uygulama yapmak gerekebilir. Levizyonun iyileşmesi için gereken seans sayısına dermatolog karar verecektir.

-
Randevu Talep Formu
E-RandevuAraWhatsApp
Biz Sizi Arayalım -