En sık rastlanan rahatsızlıklar arasında kalp krizi yer alır. Kalp krizi göğüste meydana gelen ani acı ve sıkışma hissi ile ortaya çıkar. Rahatsızlığın erkenden fark edilmesi ve müdahaleye başlanması hayati önem taşır. Erken müdahale hastanın kalp kaslarının zarar görmesini engeller. Kalp krizi erken belirtileri dikkate alınmalı ve hekim ile görüşülmelidir. Aksi takdirde kalp damarlarının tıkanma ve kalp kasının oksijensiz kalma ihtimali yüksektir.
Kalp krizinin ortaya çıkmasının birçok nedeni vardır. Genel itibari ile kalp krizi riskini meydana getiren iki faktör yer alır. İlki “değiştirilemeyen riskler” ikincisi ise “değiştirilebilen riskler”dir. Değiştirilemeyen riskler kategorisinde:
Değiştirilebilen riskler ise:
Kalp ve Damar Hastalıkları uzmanlarımız kalp krizi riski taşıyan kişilerin belirlenmesi, tedavi ve ameliyat yapılması konularında başarılı sonuçlar ortaya koyar.
Kalp krizi belirtileri erkenden fark edildiği ve tedaviye başlandığı takdirde hayati tehlikenin önüne geçilir. Bu doğrultuda hastanın kendini dinleyerek belirtilerin farkına varması büyük önem arz eder. Başlıca kalp krizi belirtileri şunlardır:
Göğüs ağrısı
Nefes darlığı
Gövdede meydana gelen ağrı
Baş dönmesi
Mide bulantısı ve kusma.
Kalp krizi belirtileri kadınlarda yukarıdakilerin yanı sıra ani yorgunluk ataklarıyla da ortaya çıkabilir.
Kalp krizi ilk yardım sayesinde hayati riskin önüne geçilebilir. Ancak hastanın çevresinde ilkyardım bilen birilerinin olması şarttır. Bunun yanı sıra hastada kalp krizi şüphesi varsa aspirin, oksijen tedavisi ve nitrogliserin yöntemlerine başvurulabilir. Bu tarz tedbirler önleyici olarak sınıflanır. Bir de kesin tanı sonucu uygulanan tedaviler vardır. Bunlar; kalbe stent takılması, anjiyoplasti, bypass, kalp kapağı, kalp pili ve kalp nakli olarak sınıflandırılır. Uygulanan yöntemler tedavinin başarılı geçmesine ve kalbin durumuna göre izlenir.
Kalp krizi ameliyatı sonrasında hastanın yaşam tarzını düzeltmesi ve hekiminin önerdiği şekilde yaşaması gerekir. Hastanın stresten uzak durması, sigara vb. zararlı alışkanlıkları bırakması, sağlıklı beslenmesi ve hekiminin önerdiği ilaçları aksatmadan kullanması oldukça önemlidir. Bu dönemde yağ ve kilo kontrolünün sağlanması da önemli detaylar arasında yer alır.