Karaciğer, birçok hastalıktan sonra kendini tekrar yenileyebilen bir organdır. Ancak bazı durumlarda, karaciğer geri dönülemez bir şekilde zarar görebilir, bunlar aşırı alkol ve ilaç kullanımı, kanser ve hepatit hastalığına sebep olabilecek virüsler sonucunda karşımıza çıkabilir.
Karaciğer hastalıklarının başında öncelikle siroz ve hepatit hastalığı gelmektedir. Karaciğer hastalıklarının en çok görülen belirtileri şu şekildedir.
Karaciğer hastalıklarında en sık görüleni Hepatit hastalıklarıdır. Virüs, ilaç, alkol ve karaciğer yağlanması nedeniyle görülebilir. En sık görülen hepatit türleri hepatit A, B ve C virüsleridir.
Hepatit A; virüsü en bulaşıcı virüstür. Yakın temas ve fekal oral (gaita bulaşmış gıda ve su) yolla bulaşır. Aşışı vardır ve çocuk aşı takviminde rutin uygulanmak üzere yer alır. Hemen hemen her zaman iyileşilir, karaciğer sirozuna neden olmaz.
Hepatit B; enfekte vücut sıvısı (kan, cinsel yolla, enjektör, berber gibi) yoluyla bulaşır. Aşısı vardır ve çocuk aşı takviminde rutin uygulanmak üzere yer alır. Genellikle hasta kendiliğinde iyileşir, kronik infeksiyon oluşması durumunda karaciğer sirozu gelişebilir.
Hepatit C; enfekte vücut sıvısı (kan, cinsel yolla, enjektör, berber gibi) yoluyla bulaşır, aşısı yoktur, hastalığa yakalan kişilerin %60-70 oranında kronik HCV infeksiyonu görülür. Yeni ilaçlarla hepatit c %95 oranında iyileşme başarısı göstermiştir.
Hepatit D; enfekte kan ile bulaşır ve hepatit B virüsü ile birlikte enfeksiyon yapar. Hepatit B virüsü olmadan, Hepatit D virüsü çoğalamaz. Aşısı yoktur ve nadir görülen bir hastalıktır.
Hepatit E; gaita yolu ve kirli su yolu ile bulaşır. Sağlıksız ortamlarda ve gelişmemiş bölgelerde sık görülür. Aşısı yoktur ve kronik hepatit E hastalığına dönüşmez.
Karaciğer hastalığı ve portal hipertansiyonu olmayan hastalarda ortaya çıkan hepatosit fonksiyon kaybından kaynaklanan hastalık akut karaciğer yetmezliği olarak adlandırılır. Tedavi edilmediği takdirde kötü sonuçlar doğurabilir. Akut karaciğer yetmezliği 8 hafta içinde ortaya çıkar.
Siroz, hepatit ve kronik alkolizm, karaciğer yağlanması durumlarının neden olduğu karaciğer hastalıklarının en ileri halidir.
Konjenital Kistler en sık görülen kistlerdir. Safra kanalı artıkları olarak görülür. Erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülür.
30lu yaşlarda daha sık kadınlarda görülen bir kist türüdür. Karaciğerdeki bu büyük kistler ve kistlerin hacmi, karaciğer parankimi hacmini geçerse karın ağrısı ortaya çıkar. Polikistik karaciğerin ilaç tedavisi yoktur,cerrahi müdahale yoluyla tedavi edilebilir. Nadiren de olsa karaciğer ve böbrek nakli gerekebilir.
Karaciğerin sağ lobunda görülen bir kist türüdür. Bu lezyonlar zamanla kansere dönüşebilir bu yüzden kontrol altında tutulması önemlidir. Genellikle karın ağrısı şikayetiyle birlikte görülebilir.Cerrahi yöntemle tedavi en uygun tedavi yöntemidir.
Caroli hastalığı intrahepatik safra kanallarında konjetinal kistik dilatasyon görülmesi durumudur. Genellikle 30 yaşından itibaren tanı konur. Caroli hastalığı, safra yollarında taş, kolanjit ve apse oluşumuna neden olabilir. En çok görülen belirtiler, ateş, titreme ve karın ağrısı şikayeti olarak görülür. Caroli hastalığının tanısı, MRCP, ERCP ve perkütan transhepatik kolanjiyografi ile konabilir. Tedavisinde ERCP ve perkütan transhepatik kolanjiyografi ile biliyer drenaj yapılarak tedavi uygulanır.
Karaciğer Tümörleri
Karaciğer tümörleri primer ve sekonder olmak üzere ikiye ayrılır. Primer karaciğer tümörlerinde, karaciğer hücrelerinden kaynaklanan kanserlere hepatoma, safra yollarından kaynaklanan kanserlere kolenjiosellüler karsinom denir.
Karaciğer Kanserinde Risk Faktörleri Nelerdir?
Karaciğer Kanserinde Tedavi Yöntemi Nasıldır?
Sirozu olmayan ya da Child A sirozlu (en erken evre siroz) hastalarda tedavi yöntemi hepatosellüler karsinomun tedavisidir. Eğer karaciğer fonksiyonları bozuksa ancak hasta nakil için uygun ise canlı birinden ya da kadavradan yapılacak karaciğer nakli uygun tedavi yöntemidir. İhtiyaç duyulursa kemoterapi uygulanabilir.